Dolgu Uygulamaları

Yaşın ilerlemesiyle birlikte derinin temel yapı taşları olan kollajen, elastin ve hyaluronik asit azalır. Deri incelir. Yüz kaslarının yıllar içinde sık kullanımı, güneş ışınları, hava kirliliği ve sigara gibi dış faktörlerinde etkisiyle deride kırışıklıklar giderek artar. Yağ dokusunun azalması, kemik dokuda kayıplar yüzde hacim kaybına yol açar. Yaşla ortaya çıkan bu belirtilerin düzeltilmesi, yüzün gençleştirilmesi ve şekillendirilmesi amacıyla dermal dolgu maddelerinden yararlanılmaktadır.

Dolgu maddesi olarak daha ziyade hyaluronik asit içeren ürünler tercih edilmektedir. Hyaluronik asit vücudumuzda zaten doğal olarak bulunan, su tutarak deriye nem kazandırma özelliğine sahip derinin temel yapı taşlarından biridir. Vücudun aşina olduğu hyaluronik asiti içeren dolguların allerji riski düşüktür; bu sebeple sık tercih edilen dolgu maddeleridir. Berrak, renksiz jel şeklindeki bu ürünler kırışıklıkların düzeltilmesi ve yüzün şekillendirilmesi amacıyla kullanılır.

Nazolabial olukların (burun kenarlarından dudak köşelerine inen oluklar) doldurulması, marionette çizgilerinin (ağız köşelerinden çeneye uzanan kırışıklıklar) düzeltilmesi, çene üzerindeki yatay kırışıklıkların düzeltilmesi, çenenin hacimlendirilmesi, elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi, kaş çatma ve alın çizgilerinin düzeltilmesinde dolgu maddelerinden yararlanılmaktadır.

Dolgun dudaklara sahip olmak çoğu kişinin hayalidir. Günümüzde hyaluronik asit içeren dolgular kullanılarak 15-20 dakikalık bir işlem sonrası dolgun dudakların elde edilmesi mümkündür. Hyaluronik asit içeren dolgu maddeleri dudak kontürlerinin belirginleştirilmesi, dudakların dolgunlaştırılması, dudak üstü çizgilerinin giderilmesinde başarıyla uygulanabilmektedir.

Yaşın artışıyla göz altlarındaki kollajen, hyaluronik asit gibi derinin temel yapı taşlarının azalmasıyla ve derinin incelmesi sonucu deri altındaki damarların daha da belirginleşmesi neticesinde, göz altları çökük ve mor bir görünüm alır. Yorgunluk, düzensiz beslenme, uykusuzluk gibi faktörlerin etkisiyle bu çökkün ve mor görünüm daha da belirginleşir. Günümüzde 30’lu yaşlardan itibaren kişilerin en sık başvurdukları yakınmaların başında göz altı morlukları gelmektedir. Göz altı morluklarının azaltılıp, göz altlarına canlı ışıltılı bir görünüm kazandırılması amacıyla dolgu maddeleri kullanılabilmektedir. Lokal anestezik krem uygulamasını takiben ağrısız ve konforlu bir biçimde uygulanabilen 15-20 dakikalık bir işlemdir. Göz altlarında damar yapılarının fazla olması, derinin ince olması gibi nedenlerle işlem sonrası morarma riski fazladır. Bu sebeple uygulama iğne aracılığıyla değil; ucu künt bir kanülle gerçekleştirilmekte ve herhangi bir morarma olmadan istenen sonuçlar elde edilebilmektedir.